Armada Teras, İstanbul'da yaz gecelerinin “klâsiği” olma özelliği yanında; eşsiz konumu, deneyimli personeli, misafirperverliği ve sunduğu Armada mutfağı ile İstanbul severlere unutulmaz bir deneyim yaşatmaktadır. Bir taraftan Marmara Denizi, Kadıköy ve Adalar, diğer taraftan Sultanahmet Camii ve Ayasofya manzarası ile çevrili Teras’ta, ışıklandırılmış İstanbul silueti de misafirlerimizin gecesine renk katar.

Kurulduğu 1994 yılından beri İstanbul yaşam tarzını sahiplenen, koruyan ve onu yaşatan Armada Otel, kimlikli eski İstanbul düğünlerini de çağdaş yorumlarla bugüne taşıyor. İstanbul’un Tarihi Merkezi’ndeki konumu ve kendine has karakteriyle Armada Otel, 1994’den bu yana, İstanbul’u sevenlerin vazgeçilmez bir buluşma noktasıdır. Evliliğe ilk adımları attıkları yeri, yıllar sonra bile bıraktıkları yerde ve aynı kimliği koruyarak bulmak isteyen çiftler, Armada'yı işte bir de bu yüzden tercih ediyor… 
 

Armada Otel’in doğuşu, 1980’lı yılların sonuna doğru, İstanbul’un tarihi merkezindeki Ahırkapı sahilinde, surların hemen arkasında, yanmış yıkılmış bir sıra ahşap ev ilk görüldüğünde, bu kalıntıların Barbaros Hayrettin Paşa’nın leventleri için yaptırdığı ahşap sıra evlere ait olduğunu öğrenilmesi ile başlamıştı. 

Armada ekibi, otelin gerek dış gerek iç tasarımını yaparken, kendisine hep şu soruyu sormuştu: “İstanbul doğru korunsaydı, günümüze ne kalırdı?” Dışındaki ve içindeki herşey bu sorunun yanıtlarına göre biçimlenen Armada Otel, hizmete girdiği 1994’den beri bugünkü İstanbul’da İstanbul’u arayanlara güzel duygular yaşatmaya devam ediyor.

Tarihi yarımadanın ikibinüçyüz metrekaresini toplantılarınız için kullanabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Armada’da dördü gün ışığı da alan “5” toplantı salonu, çok amaçlı kullanılabilen “Armada Salon” ve özel davetlerinize ev sahipliği yapacak muhteşem bir Teras var.
Çok amaçlı toplantı salonlarımızda düzenleyeceğiniz toplantı ve yan etkinliklerin size ve katılımcılara enerji, yaşam sevinci ve renk katan, böylece zaman da kazandıran diğer özelliklerimiz: 
* Armada Otel’e denizden de ulaşım olanağı sağlayan “Ahırkapı İskelesi”, 
* Konaklamalı toplantılar için aynı çatı altında konforlu odalar ve açık büfe sabah kahvaltıları, 
* Dinlenme alanı olarak kullanılabilecek Havuzlu Kahve, Radio Bar, Açık ve Kapalı Teras seçenekleri... 

Armada’nın hizmete girdiği 1994’de, 50'li 60'lı yılların "radyolu günlerine" bir gönderme olarak tasarlanıp, eski radyolar, müzik kutuları ve piyanolarla donatılan bu mekâna, daha sonra tıpkı 20.yy İstanbul'unun kentsoylu evlerinde konukların ağırlandığı odalarda olduğu gibi, "Art Nouveau" koltuk ve kanepeler, sehpalar, abajurlar, İstanbul kitaplığı, gazete-dergi sehpası eklendi. Böylece bu alan hem bar, hem bir misafir odası işlevi taşır. Çekici dekoruyla yerli - yabancı herkesin beğendiği "Radio Bar"da zaman zaman “Emin Fındıkoğlu Caz Üçlüsü” gibi Türk müzik grupları ve müzisyenler de canlı müzik yaparlar.